peri masallari gercektir -II-

gökkuşağının ardına geçmek kolaydır evlat.. ama doğru zamanda zıplaman gerekir..

Kimi zaman düşünürüm, insanlar neden ellerindekiyle yetinmez ve hep fazlasını isterler diye. Tüccarlar daha fazla para için uzaklara gider, kimsenin görmediği şeyler getirirler. Avcılar daha fazla et için canlarını dişine takar, en tehlikeli mahlukatların inlerine girerler. Haydutlarsa bir gece daha sıcak, ve mümkünse dolu, bir yatakta yatmak, biraz kumar oynamak ve karınlarını doyurmak için kervanlara, insanlara, gezginlere saldırırlar. Ama yine de en çok tehlikeye haydutlar girerler. Bir tek onlar kelle koltukta yaşar da..

Bazen de sırf rahat batınca, sırf canına susayınca, sırf kaşınınca gider bela arar insan. Benim, ve yoldaşımın da yaptığımız gibi...

Doğu tarafının efendisi, Yürüyen Bela, Muşta-Çocuk Jack Stouth'a bulaşan, pek sağ kalmazdı. Görünce canlı demezdiniz en azından. Bulunduğu yere gelene kadar kırılmadık kemiği kalmayan bir adam için yine de merhametli sayılırdı ama. Bazıları hiç acı hissetmezmiş ölürken. Jack onlar için uyuşturucu partileri verir, ortama 10-12 kilo kokain salarmış. Tabi uyuşan bedenler de Jack'in yaratıcı işkencelerine sahne olurmuş. Çükü koparken kahkaha atanlar bile olurmuş.

Bu benim umrumdaydı evet, ama ne bana planını anlatırken, ne Jack'in evine gizlice girerken, ne de arkamızdan adamlar yaylım ateşi açarken yoldaşımın umrunda görünmüyordu.

-- yazarım bi ara--
-- sıkıldım.. --